Çeşitli tropikal meyvelerin üretildiği Antalya’da, örtü altı meyve yetiştiricileri soğuk havadan olumsuz etkilendi. Antalya'da 30 yıl aradan sonra görülen kar, sıcak iklim koşullarını seven tropikal meyvelerde şok etkisi yaptı. Örtü altı meyve yetiştiren üreticiler seralarda gece nöbeti tutuyor, don riskine karşı tedbir alıyor.
Antalya’ya 30 yıl sonra kar yağdı, tropikal meyveler donma riski yaşadı.
Son yıllarda Türkiye’de üretimi de tüketimi de artan tropikal meyvelerin yüzde 40’ı Antalya’da yetiştiriliyor.
Örtü altı tarımda söz sahibi Antalya'da, son bir haftada etkisini artıran soğuk hava, özellikle sıcak iklim koşullarını seven tropikal meyve üretimini olumsuz etkiledi.
Türkiye'nin tropikal meyve üretiminin yüzde 40'ını gerçekleştiren kentte, yaklaşık 30 yıl aradan sonra kar yağdı. Soğuk havanın etkisini sürdürdüğü Antalya'da don olaylarına karşı seralarda ısıtma sistemi devreye giriyor. Örtü altı üretim yapan çiftçiler, bitkilerin soğuk havadan etkilenmemesi için gece nöbeti tutuyor.
Soğuk hava ve kar yağışı, Türkiye'de yetiştirilen tropikal meyveler denilince akla gelen Manavgat, Alanya, Serik ve Gazipaşa gibi ilçelerde de görüldü. Bu durum, Akdeniz'in sıcak ikliminin elverişli ortamında son yıllarda bölgede yaygınlaşan tropik meyve yetiştiricilerini farklı tedbirler almaya yöneltti.
Soğuk havadan tropikal meyve rekoltesinin nasıl etkileneceği ise ileriki günlerde belli olacak. Üreticiler, bilinçli yetiştiricilik ve soğuk havaya karşı tedbirli davranma konusunda uyarılıyor.
İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca, Antalya'nın ülkenin ekvatora en yakın bölgelerinden biri olduğunu, bu doğrultuda bazı tropikal meyve üretimine elverişli konumda bulunduğunu söyledi.
İlk olarak kentte muz üretildiğini belirten Karaca, "Muz, ilk başlarda Alanya, Gazipaşa'da üretiliyordu, daha sonra örtü altına alınmasıyla Manavgat, Serik başta olmak üzere il genelinde üretimi yaygın hale geldi. Bu yıl itibarıyla muz üretim alanımız 50 bin dekarı buldu. Bunun yarısından fazlası örtü altında." dedi.
Avokadonun da önce Alanya ve Gazipaşa'da yayıldığını ve şu anda tüm ilçelerde üretildiğini vurgulayan Karaca, yaklaşık 20 bin dekarlık alanda avokado üretimi yapıldığını bildirdi.
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Akdeniz Üniversitesi işbirliğinde kentte yetiştirilebilecek alternatif tropikal meyve için yapılan çalışmada başarılı sonuçlar elde edildiğini ve meyvenin çeşitlendirildiğini aktaran Karaca, şunları kaydetti: "Mango, ejder, papaya, passiflora (çarkıfelek) gibi meyvelerin de ilimizde üretilebileceğini tespit ettik. Şu anda ejder meyvesi üretim alanı bin dekara yaklaştı, mango, papaya gibi ürünlerde 100 dekarın üzerinde bir üretim alanımız var. Yavaş yavaş üretimimiz artıyor ancak bugünlerde uzun yılların ortalaması üzerinde bir soğuk var. Tropik meyve genellikle sahil kesimlerde üretiliyor ancak bazı üreticilerimiz maalesef uyarılarımıza rağmen biraz daha rakımın yüksek olduğu yerlerde üretime başladı, bu bölgelerde soğuk havadan etkilenme var."
Karaca, Meteoroloij Bölge Müdürlüğünden gelen bilgiler doğrultusunda üreticileri uyarmaya devam ettiklerini, uyarıları dikkate alan üreticilerin çok ciddi sorunlar yaşamadığını sözlerine ekledi.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır da soğuk hava nedeniyle kentte sadece açık alanların değil, sera içindeki ürünlerin de etkilendiğini söyledi.
Özellikle sıcak havayı seven tropikal meyvelerde bir etkilenme görüldüğünü anlatan Çandır, "Türkiye'de tropikal meyvenin yüzde 40'ını Alanya, Manavgat, Gazipaşa gibi ilçelerimizde üretiyoruz, kapalı alanlardaki üretimimizde çok fazla sorun yok. Ancak açık alanda özellikle avokado üretimimizde yaprak uçlarında hafif yanmalar gözlendi." ifadelerini kullandı.
Çandır, tropikal meyvelerin bilim insanlarının önerileri doğrultusunda hava, su, toprak koşulları değerlendirilerek üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, bilinçli üretim ile üreticilerin de tüketicilerin de mağdur olmayacağını dile getirdi.
"Bazı üreticiler meyvelerin katma değerinin yüksek olması nedeniyle iklimi uygun olmayan yerlerde de üretime girişiyor. Sadece modaya ya da alışkanlıklara göre değil, analizlerle hareket etmemiz gereken bir dönemdeyiz." diyen Çandır, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muz ile ilgili bu konuda bir çalıştay yaptık, verimli sonuçlar elde ettik. Sadece üretmiş olmak için değil, çevre değerleri, pazar araştırmaları yaparak üretmeliyiz. İklimin değişeceğini, kuraklığın artacağını bilim insanları söylüyor, biz de üretim desenimizi ona göre şekillendirmeliyiz. Daha az su isteyen, daha ılıman iklime uyum sağlayacak bitkilerle üretimimizi geliştirmemiz gerekiyor. Bugün de görüyoruz ki doğanın affı yok."
Alanya Ziraat Odası Başkanı Tahir Göktepe ise Alanya'da ekonomik değeri yüksek 25 tür tropikal meyve yetiştirildiğini belirtti.
Bu yıl ilçede soğuk havanın etkisini artırdığını ve gözle görülebilecek şekilde kar yağışına şahit olduklarına değinen Göktepe, "Bu sene don, yağmur doğal afetler açısından daha ciddi ve hissedilir oldu. Hortum nedeniyle zarar gören tropikal meyve bahçelerimiz var. Muz en çok etkilenen meyvelerden oldu. Avokado, yeni dünya, tropikal ürünlere girmese de narenciye bahçelerimiz de etkilendi." diye konuştu.
Alanya için zirai don riskinin 3 gün daha devam edeceğini aktaran Göktepe, üreticilerin sabaha kadar don nöbeti tuttuğunu bildirdi.
Göktepe, ekonomik açıdan üreticilerin zararının 3-4 gün sonra net olarak belirleneceğine işaret ederek, "Bahçelerin etkilenme oranı yüzde 30. Açık alanda muzda, yeni ekilmiş avokado bahçelerinde zarar gören üreticilerimiz var. Kapalı alanda ise hortum ve fırtına nedeniyle 26 üreticimiz zarar gördü." değerlendirmesini yaptı.
antalya
alanya
tropikal meyve
ejder meyvesi
muz
avakado
sera
örtü altı
soğuk hava
tarım ve orman