2016 yılında devletin 685 milyon TL destek verdiği tarım sigortaları merkezi (TARSİM), çiftçiyi doğal afetlere karşı garanti altına alıyor. 2017 yılında birçok yeniliğin kapsama alındığı TARSİM'de, ilçe bazlı kuraklık ve verim sigortasına geçilecek.
Haber: Ayşe Gül Ulucan ŞAHİN
Fotoğraf: İbrahim BAĞCI
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü, 2017 yılında TARSİM’in kapsamının genişletileceğini ve yeniliklerin geleceğini söyledi. Bu yeniliklerden en önemlisi, ilçe bazlı kuraklık ve verim sigortasına geçilmesi. Bu kapsamdaki değerlendirme “İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası” olarak adlandırılacak. Geçmiş yıllara oranla verimde düşüş varsa bunun verim sigortası kapsamı içerisinde karşılanabilmesine yönelik tedbir de alınmış olacak.
Üretici ve çiftçiyi yakından ilgilendiren tarım sigortaları ile merak edilenleri Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü Tarım TV’ye anlattı.
Bekir Engürülü, tarımın doğası gereği gerek bitkisel üretim gerekse hayvansal üretimin doğal afetlerle karşılaşma riskinin her zaman mevcut olduğunu söyledi. Engürülü, doğal afetlerle karşılaşma riskine bağlı olarak üretimde birtakım kayıpların, ürün kalitesindeki düşüşlerin buna bağlı olarak da verim ve gelir kayıplarının ortaya çıkmasının söz konusu olduğunu anlattı. Engürülü, 2016 yılı için bakıldığında Türkiye’nin çoğunluğunda afetlerle karşılaşıldığının görüldüğünü ifade etti.
TARSİM kayıp ve zararları karşılıyor
“TARSİM, kısaca tarım sigortaları sisteminin adıdır” diyen Engürülü, açılımının da tarım sigortaları merkezi olduğunu kaydetti. Engürülü, TARSİM’in tarım sigortaları havuzu tarafından yönlendirildiğini belirterek, Tarım Sigortaları ve Doğal Afetler Daire Başkanlığı tarafından da iş ve işlemlerinin takip edildiğini bildirdi. Engürülü, “TARSİM’in ana amacı, çiftçinin üretim aşamasında karşılaşacağı riskler dolayısıyla meydana gelen kayıp ve zararların karşılanması, bunların telafi edilmesine yönelik olarak tedbirlerin alınmasıdır” dedi.
“TARSİM’le beraber artık kriz yönetiminden risk yönetimine geçmiş bulunuyoruz” diyen Engürülü, örneğin don olayı olduktan sonra ilçe, il, bakanlık yöneticilerinin ne yapacağını düşünürken, artık don riski gerçekleşmeden risk yönetimi şeklinde senaryoya bağlı olarak çiftçinin bir miktar prim ödemesine karşılık devletin de destek vererek bir havuz oluşturulduğunu söyledi. Engürülü, bunun da zarar görenlere ödenmesi, zararlarının karşılanması şeklinde kullanmasıyla sürecin devam ettiğini vurguladı.
2017 yenilikler getiriyor
Bekir Engürülü, “Sayın Bakanımızın talimatı üzerine 2016 yılı içerisindeki çalışmaları hızlandırmak suretiyle 2017 yılında TARSİM’in kapsamının genişletilmesine ayrı bir yön verildi. 2017 yılında kapsama alınacak riskler de şunlar: Birincisi ve en önemlisi ilçe bazlı kuraklık ve verim sigortasına geçiyoruz. Bu çok önemli bir değişiklik ve farklılık. Bunu da biz 81 ilimizin 81 ilçesinde buğday ürününde pilot olarak gerçekleştirmeye çalışacağız. Burada kuraklık bunun kapsamında. Bunun haricinde sıcak rüzgar, aşırı nem gibi üretim aşamasında buğdayı tehdit eden unsurlara bağlı riskler de kapsamda. Bu kapsamdaki değerlendirme “İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası” olarak adlandırılıyor. Biz o ilin o ilçedeki pilot olarak uygulamamızda son 5 yılın verim ortalamasına bakmak suretiyle bu verim ortalamasındaki eksikliklerin giderilmesine yönelik olarak sigorta poliçesi düzenlenmesini sağlamaya çalışacağız. Sigorta poliçesi düzenlendiği zaman o ilçedeki üretimi takip etme imkanı elde edeceğiz. Geçmiş yıllara oranla verimde düşüş varsa bunun verim sigortası kapsamı içerisinde karşılanabilmesine yönelik tedbiri almış olacağız. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Gelecekte verim sigortasının gelişmesi açısından çok özellikli bir durum olduğunu belirtmek istiyorum. Üreticinin, çiftçinin bundan çok faydalanacaklarını değerlendiriyoruz” dedi.
Sadece meyve değil ağaç da sigortalanacak
“2017 yılından itibaren sadece örneğin elmayı değil ağacı da sigortalayacağız” diyen Engürülü, meyve ağaçlarını da fidanları da sigorta kapsamına aldıklarını söyledi. Engürülü, dolu, yangın, heyelan, fırtına, hortum riskine karşı sigorta teminatını 2017 yılında başlatacaklarını vurguladı. Engürülü, “Sayın Bakanımızın verdiği destek işin yapılmasında büyük güç oldu. Destek sayesinde sistemin geliştirilmesine yönelik tedbirleri devam ettiriyoruz. Bu yılla bırakmayarak önümüzdeki yıl tüm yurtta buğdayın ilçe bazlı kuraklık verim sigortasına geçilmesini bu süreç içerisinde diğer ürünlerde kademeli olarak bu sisteme geçilmesini sağlayacağız” dedi.
Kirazda hasat öncesinde meydana gelen çatlama ihraç ürünlerinde çok ciddi gelir kayıplarına neden olurken, bu risk de 2017 sigorta kapsamına alınacak. Üzümün asma yaprağı da, ekonomik bir değer olduğu için, asma yaprağı da afetlere karşı sigorta teminatı kapsamına alınacak.
Hayvancılıkta da hırsızlık riski 2017’de sigorta kapsamına girecek.
Devletten 685 milyon TL destek
2016 yılında TARSİM’e Aralık ayı itibariyle 685 milyon TL’lik bir devlet desteği olduğunu bildiren Engürülü, çiftçinin bir miktar üretim primi katmak suretiyle elde edilen havuz sayesinde yaklaşık 785 milyon TL’lik bir hasar ödemesi gerçekleşmiş olduğunu söyledi. Engürülü, “Yıl sonuna kadar bu rakamın 850 milyon civarında bir ödeme olacağını düşünmekteyim” dedi.
Çiftçi gelirini, verimini garantiye alıyor
Bekir Engürülü, “Tarım sigortalarının en önemli özelliği, çiftçinin üretim aşamasında kendisinin kontrol edemediği riskler olduğunda bunların telafi edilebilmesi karşılanabilmesi lazım. Karşılanamadığı zaman çiftçimizin üretimini sürdürebilmesini tehlikeye atmış oluyoruz. Üreticinin bu tür olaylarla uzun yıllardır karşılaşması sebebiyle tarımda çiftçimizi tutabilmek için mutlak surette tarım sigortaları sistemini kurmak, çiftçinin de bunun içerisinde kalmasını sağlamak zorundasınız. Bunu yapmadığınız zaman tarımsal üretimin sürdürülebilirliği tehlikeye giriyor” dedi. Engürülü, TARSİM sayesinde çiftçinin gelirini, verimini garantiye aldığını söyledi.
Çiftçilerin kayıtlı olması gerekiyor
Engürülü, çiftçinin eğer tarım sigortası yaptırmaya karar verirse, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı kayıt sistemlerine kayıt yaptırması gerektiğini vurguladı. Bekir Engürülü, bitkisel üretim yapıyorsa “Çiftçi Kayıt Sistemi”, hayvancılıkla ilgili konularda “Hayvancılık Bilgi Sistemi”, su ürünleriyle ilgili konularda “Su Ürünleri Bilgi Sistemi”ne kayıt yaptırmak koşuluyla sigortanın temel noktasını gerçekleştirmiş olduğunu hatırlattı. TARSİM’e ortak olan 24 sigorta şirketi bulunduğunu kaydeden Engürülü, çiftçilerin herhangi bir ortak sigorta acentesine müracaat ettiği zaman ürünlerini hemen sigortalayabileceğini söyledi.
Engürülü, 2005 yılından itibaren sigortalama talebinin her yıl artış gösterdiğini dile getirdi.
780 milyon TL hasar ödemesi yapıldı
TARSİM’de 2005’ten 2016 yılına kadar yaklaşık olarak 7,3 milyon poliçe düzenlendiğini ifade eden Engürülü, bunun karşılığı olarak 2,6 milyar TL devlet desteği verildiğini belirtti. Engürülü, 3,2 milyar TL de hasar tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini kaydetti.
Bekir Engürülü, “2016 yılında ise şu ana kadar 1 milyon 400 bin poliçe düzenlenmiş. 675 milyon TL devlet desteği ve yaklaşık 780 milyon TL hasar ödemesi yapılmış” dedi. 2017 yılında devlet desteği olarak Bütçe Kanunu’nda belirlenen rakamın da 900 milyon TL olduğunu belirten Engürülü, tarım sigortalarına yaklaşımın her yönden çok olumlu olduğunu anlattı.
Engürülü, devletin TARSİM için bütçede belirlediği ödenek rakamıyla TARSİM’in bütçe disiplinine uyduğunu ve buna göre çiftçilerin poliçelerini hazırlayarak risk yönetimini gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Stratejik ürünler daha çok sigortalanıyor
TARSİM’de özellikle stratejik ürünlerin sigortalandığını kaydeden Engürülü, bunların ihracata söz konusu olan fındık, üzüm, kayısı, şeftali, armut, hububat, çeltik, sera gibi ekonomik değeri olan ürünler olduğunu söyledi.
Bekir Engürülü, 2016 yılında 785 milyon TL’lik hasar tazminatı ödemesi için çiftçilerden 330 bin adet hasar ihbarı geldiğini bildirdi. Engürülü, bu hasar ihbarının da bitkisel ürün ise acentesi aracılığıyla yapıldığını, hayvancılık ise 7/24 çalışan bir telefon sistemi olduğunu ifade etti. 444 82 77 numaralı telefonun 7/24 çalışan bir hasar ihbar hattı olduğunu dile getiren Engürülü, hayvancılıkta çok kısa zamanda müdahale edilmesi gerektiğini belirtti.
Bekir Engürülü, Türkiye’de bitkisel üretim, hayvansal üretim ve su ürünlerinde yaklaşık olarak 2 bin 546 eğitim almış eksperin bulunduğunu söyledi.
Arıcılıkta sigortalanma oranı hızlı gelişiyor
Arıcılıkta sigortalanma oranının çok daha hızlı geliştiğini belirten Engürülü, su ürünlerinde, büyükbaş ve küçükbaş hayvanda da, artışların devam ettiğini kaydetti.
2015 yılında 106 bin 910 çiftçinin 6 milyar TL’ye yakın kredi borçlarının yüzde 3 faizle 1 yıl ötelendiğini belirten Engürülü, bunun çiftçinin üretimde kalması bakımından önemli bir özellik olarak gördüğünü anlattı.
Bitkisel ürünlerde şu an dolu riski paketi olduğunu söyleyen Daire Başkanı, dolu riskine karşı sigorta yapıldığında aynı zamanda yangın, hortum, sel, su baskını gibi risklerin de kapsama alınmış olduğunu ifade etti. “Açık alanda yetiştirilen meyvecilikte isterseniz don riskini de sigortalayabiliyorsunuz” diyen Engürülü, yine meyvecilikte örtü ve ağların ekstra olarak sigortalandığını kaydetti.
Hayvancılıkta ise kuduz ve antraks haricinde hayvan hayat sigortası olduğunu dile getiren Engürülü, su ürünlerinde yine hastalık ve zararlılara karşı sigortalatma imkanı varken aynı zamanda kafeslerin de sigortalanabilme özelliğini olduğunu bildirdi. Seracılıkta da ürün, sera örtüsü, teknik donanım, konstürüksüyon yapısının sigortalanabileceğini söyleyen Engürülü, arıcılıkta da kovan sigortasının yanında nakliyenin de sigorta kapsamında olduğunu vurguladı.
“Son ana kadar beklemeyin”
Engürülü, 2017 yılında çiftçilerin Çiftçi Kayıt Sistemleri’ne güncellemelerini yapmak suretiyle ocak ayından itibaren sigortalarını istedikleri zaman yaptırabildiklerini söyledi. Engürülü, üreticilerin her ilin her ilçenin her ürünün son kabul tarihinden önce sigortalarını yaptırmalarını, son günlerde yoğunluktan dolayı zorlanabileceklerini hatırlattı. Bekir Engürülü, internetten başvuru yapan üreticilerin tarsim.gov.tr’den son kabul tarihine işlerini bırakmadan sigorta yaptırmalarının doğru olacağını düşündüğünü kaydetti.
Türkiye Avrupa’da 3. sırada
Engürülü, “Övünerek söylememiz gerekir ki, sigortacılığa geç başladığımız halde şu an Avrupa Birliği içerisinde İspanya ve Fransa’nın ardından üçüncü sırada yer alıyoruz. TARSİM, başarılı uygulama olarak Dünya Sigortacılar Birliği tarafından örnek devlet destekli modeller arasında gösteriliyor. Gürcistan’dan, Azerbaycan’dan, Rusya’dan, Güney Kore’den Türkiye’nin faydalandığı sistemlerden faydalanmak için talep geliyor” dedi.
TARSİM ve Doğal Afetler Daire Başkanı Bekir Engürülü, son olarak üreticilerin, çiftçilerin sigorta yapma konusunda çekimser davranmamaları gerektiğini sözlerine ekledi.