Kuraklık takip altında

16 December Friday, 2016
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Toprak ve Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Bülent Sönmez, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak tarımsal kuraklığı takip ettiklerini ve ona göre tedbir aldıklarını söyledi.
Kuraklık takip altında

Haber: Ayşe Gül ULUCAN ŞAHİN

Fotoğraf: İbrahim BAĞCI

 

Dünyada ve Türkiye’de yaşanan iklim değişiklikleri gıda, tarım, hayvancılık ve su kaynaklarını doğrudan etkiliyor. Ülkemizin son aylarda az yağış alması tarımı nasıl etkiliyor? Ülkemizde su kaynakları yeterli mi? Bu soruları Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Toprak ve Su Kaynakları Araştırmaları Daire Başkanı Dr. Bülent Sönmez Tarım TV için yanıtladı.

“Yağışların azalmasıyla tarımsal kuraklık dediğimiz olay başlıyor” diyen Sönmez, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak tarımsal kuraklığı takip ettiklerini ve ona göre tedbir aldıklarını kaydetti.

Sönmez, “Tarımsal kuraklık olduğu zaman topraktaki suyun, rutubetin azalması söz konusu oluyor. Topraktaki su azaldığı zaman, yarayışlılığı azaldığı zaman bu sefer bitki strese giriyor ve verimlilik azalıyor. Bu anlamda tarımsal kuraklık zaman içerisinde değişik periyotlarda ortaya çıkabiliyor meteorolojik kuraklığa bağlı olarak. Topraktaki suyun azalmasıyla da havzalara suyun geçişi azalıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Su zengini değiliz”

Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını dile getiren Bülent Sönmez, “Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarımız bin 500 metreküp. 2030 tahminlerine göre de nüfus artışı dikkate alındığında bu miktar bin 100 metreküpe düşecek. Bunun anlamı suyumuzun yetersiz olduğudur. 2015 yılındaki verilere göre 8 baraj 20 sulama tesisi olmak üzere toplam 296 tesis açılmış. Yani Türkiye’de barajlarla ilgili çalışmalar yoğun bir şekilde devam ediyor. Bu tesislerle 135 bin hektarlık bir alan sulamaya açılmış durumda. Türkiye’de 8,5 milyon hektar ekonomik sulanabilir tarım arazisi söz konusu. Bugün bu alanın ancak yüzde 73’ünü sulayabiliyoruz. Bu nedenle yapılan barajlar ve sulama tesisleri bu ekonomik sulama yapılabilir alanın tamamının sulanması için gerekli olan altyapı projeleri” dedi.

Sulama programları oluşturuluyor

“Suyun tasarruflu kullanılmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz” diyen Sönmez, şöyle devam etti: “Basınçlı sulama sistemlerinden damlama sulama sistemi ve özellikle de toprak altı ya da yüzey altı damlama sulama sistemlerinin üzerine ülkesel araştırma projeleri yürütüyoruz. Bu projelerin temel amacı da, sulama programlarını oluşturmak. Kısıtlı su şartlarında daha az su vererek, yine yüksek verimi yakalayabilmek” örneğini verdi.

 “GAP ve KOP Projeleri sulu tarımı teşvik ediyor”

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Konya Ovası Projesi (KOP) projelerinin son derece önemli projeler olduğunu söyleyen Sönmez, “İkisi de tarımda özellikle sulamayla bağlantısı olan projeler. GAP bölgesindeki projeler su ne kadar fazla olursa olsun suyun etkin kullanımı ve doğru kullanılması önemli. GAP bölgesindeki çalışmalar doğrudan tarımda verimliliği etkiliyor. Sulu tarımı teşvik ediyor. Sulu tarımla birlikte ona göre gübre kullanımı söz konusu olacak. Sulu tarımın getirdiği de çok ciddi bir verim artışı söz konusu” vurgusu yaptı.

KOP Bölgesi’nde2011-2015 dönemi içerisinde basınçlı sulama sistemlerine geçişin özendirildiğini ifade eden Sönmez, “Bu teşvikler ile 85 bin hektar alan KOP Bölgesi’nde suyla buluşturulmuş. Basınçlı sulama sistemlerinin kullanılması aynı zamanda 150 milyon metreküp su tasarrufunu sağlamış” dedi.

Basınçlı sulama sistemi su tasarrufu sağlıyor

Basınçlı sulama sisteminin en büyük faydasının, su tasarrufu olduğuna işaret eden Bülent Sönmez, “TAGEM olarak bu sistemin yaygınlaştırılması, bununla ilgili sulama programlarının oluşturulmasına yönelik ülkesel araştırma projesi üniversitelerimizle birlikte yürütüyoruz” şeklinde konuştu.

Organik madde artarsa suyun tutulması artıyor

“Toprakta suyun muhafazası için her şeyden önce sürdürülebilir toprak yönetimini sağlamak durumundayız. Sürdürülebilir toprak yönetiminin anlamı, hem toprak kaybını önlemek, hem de toprağın içerisinde bitkilere hayat veren suyun sağlıklı bir biçimde muhafazasını sağlamak” diyen Sönmez, bu noktada tarımsal işlemlerin, pratiklerin, toprak işleme tekniklerinin öne çıktığını sulama tekniklerinin diğer taraftan öne çıktığını vurguladı. Bunların toprakta suyun muhafazasına doğrudan etki eden faktörler olduğuna işaret eden Sönmez, “Topraklarımızın organik madde kapsamları düşük. Organik maddeyi artırıcı tedbirleri aldığımız süre içerisinde toprakları bu şekilde zenginleştirebildiğimiz sürece toprakta suyun tutulmasını da sağlamış olacağız. Bu da faydalı suyun bitkiye ulaşması anlamına geliyor” dedi.

Su Yasası tasarrufu sağlayacak

 

“Türkiye’de Su Yasası olmalı. Nasıl topraklarımızla ilgili Tarım Kanunumuz varsa suyla ilgili de olmalı. Su Yasası’nın içerisindeki önemli hususlardan bir tanesi de ücretlendirme politikaları. Kullandığınız su kadar ücreti ödediğiniz takdirde suyun tasarruflu kullanılması da söz konusu olacaktır” diyen Bülent Sönmez, suyun bu anlamda belirli kriterlerde ölçülebilir şekilde kullanılması için, korunması için aynı toprak gibi suyun da sürdürülebilir yönetimi için gelecek nesiller, biyolojik çeşitlilik açısından Su Yasası’nın önemli bir yasa olduğunu sözlerine ekledi.