Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, çiftçiye verilen desteklerin ithalatı önlemede katkı sağladığını söyledi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, çiftçiye verilen desteklerin ithalatı önlemede katkı sağladığına işaret ederek, "Tarım ve hayvancılık alanında diyebilirsiniz ki; hala ithalatımız var, bu doğrudur ama bunu önlemek bizim yine elimizde olacaktır. Eğer bu destekler olmamış olsaydı acaba şu anda hangi konumda olabilirdik. Onu da bir zahmet düşünmemiz lazım." dedi.
Fakıbaba, BloombergHT'nin düzenlediği Tarım Zirvesi 2017'nde gıda ve tarım politikalarıyla ilgili açıklamalar yaptı.
İki aylık bakanlığı süresince yaptığı çalışmalar ışığında Türkiye'nin tarım konusunda kendine yetecek seviyeye ulaşacağına inandığını söyleyen Fakıbaba, "Yeter ki biz toprağı suyla, çiftçiyi de bilgiyle buluşturalım. Bunu başarmamak için hiçbir engel yok." diye konuştu.
Gıda, tarım ve hayvancılık sektörlerini Türkiye'nin olmazsa olmazlarından diye niteleyen Fakıbaba, kendi gıdasını üretemeyen ülkelerin bağımsız ve özgür olamayacağını kaydetti.
Hükümetin gıda, tarım ve hayvancılık konularında son yıllarda gösterdiği kararlılığın "Kendi kendine yeten bir Türkiye'yi" inşa edeceğini aktaran Fakıbaba, gıdanın küresel yarışta stratejik bir konuma geldiğini söyledi.
Fakıbaba şunları kaydetti:
"Yarın savaşlar petrolden değil, sudan dolayı çıkacak. Niye sudan dolayı? Su olmazsa ot olmaz, ot olmazsa et olmaz, süt olmaz… Vallahi hiçbir şey olmaz. Hayat olmaz. Onun için toprağın, suyun ne olduğunun, bunların nasıl bir öneme sahip olduğunun bir hekim kardeşiniz olarak farkındayım, bunu bilmenizi istiyorum.
Nüfus artışı, tarım arazilerinin yok olması, iklim değişikliği ve su kaynaklarının azalması gibi faktörler tarımın ne kadar stratejik ve hayati bir sektör olduğunu bizlere net olarak gösteriyor. Geleceğin dünyasında gıda ve tarım bugünkünden çok daha önemli ve kritik bir noktada olacak. Savaş nedenleri olacak ve biz bunları görüyoruz ve şimdiden mutlaka ve mutlaka buna göre plan yapmak zorundayız."
Türkiye'de tarım ve hayvancılık alanında stratejik dönüşüm yaşandığını anlatan Fakıbaba, "Ülkemizin değişim ve dönüşümünü en hızlı yaşayan ve yaşatan sektörlerin başında tarım gelmektedir. Hükümetlerimiz döneminde kaydedilen gelişmelerle tarımın önemini daha da artırarak stratejik bir sektör yapısına kavuşturduk. Üreticilerimizi pek çok kalemde destekliyor, finansman ihtiyaçlarının karşılanması için de düşük faizli krediler sağlıyoruz." diye konuştu.
Fakıbaba, AK Parti hükümetleri olarak son 15 yılda tarım ve hayvancılığa destek sağladıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Tarım ve hayvancılık alanında diyebilirsiniz ki; hala ithalatımız var, bu doğrudur ama bunu önlemek bizim yine elimizde olacaktır. Eğer bu destekler olmamış olsaydı acaba şu anda hangi konumda olabilirdik. Onu da bir zahmet düşünmemiz lazım.
2002 yılında 1 milyar 800 milyon lira olan tarım desteklerini 13 milyar liraya çıkarmışız. Çiftçilerimize son 15 yılda 105 milyar liranın üzerinde nakit hibe destek ödemesi yaptık. Bu çalışmalar meyvesini verdi ve son 15 yılda pek çok bitkisel ve hayvansal üründe cumhuriyet tarihinin üretim rekorları kırıldı.
Bitkisel üretimimiz 97 milyon tondan 117 milyon tona ulaştı. Bu artışlarla beraber tarım ve gıda ürünleri dış ticaretinde de artış sağladık. Tarımsal ihracatımız 4 milyar dolardan 16 milyar dolara ulaştı. 2016'da tarım sektörü 161 milyar lira hasılayla toplam gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) yüzde 6'lık önemli bir katkı sağladı. Bu katkıda payı olan tüm paydaşlarımıza buradan bir kez daha teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. Çiftçilerimiz böyle çalışıp üretirken, bizler de hükümet olarak onların yanında olduk ve olmaya devam edeceğiz."
Terör örgütlerinin Türkiye'de hak arayışı yaptığını öne süren maşalar olduğunu ifade eden Fakıbaba, Türkiye'nin terörle mücadelede başarıya ulaşacağını söyledi. Fakıbaba, "PKK'nın amacı Kürt halkının haklarını korumak mıdır? Asla değildir. Kürt halkını ben çok iyi tanıyorum. Onlar bayrağına, milletine sadık insanlar. Allah'ın izniyle biz bunlarla mücadele edeceğiz. Biz her alanda kendimize güveniyoruz. Çalıştığımızda her konunun üstesinden gelebiliriz." dedi.
“Fındıkta eşik fiyat belirlenecek”
Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, fındık üreticilerinin taleplerine ilişkin, "Şunu vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, bizim temennimiz eşik fiyatı belirlemek ve üreticiyi bu fırsatçıların eline bırakmamak. Biz bunu yapıyoruz. Ne kadar ellerinde fındık varsa, süre ve zaman vermeden hepsini alacağız. Burada söz veriyoruz." dedi.
Fakıbaba, Tarım Zirvesi 2017'de yaptığı açılış konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Hükümetin fındık üreticilerini mağdur etmemek adına gereken hassasiyeti gösterdiğini belirten Fakıbaba, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Geçen sene rekolte 420 bin tondu, bu sene 705 bin ton olarak açıklandı. Ancak daha sonra külleme ve güneş yanığından dolayı biz bunu 675 bin ton olarak revize ettik. Geçen sene verilen fiyat 10 lira. Giresun 10,5 liraydı.
Bu fiyatı açıklamadan önce ben bütün paydaşlarla bir araya geldim. Ne olabilir dedim. Onlar da rekoltenin bu sene çok yüksek olduğunu biliyorlardı. Psikolojik rakam 10 ve 10,5 lira. Eğer geçen seneninki gibi fiyat böyle açıklandığı takdirde insanlar mutlu olacaktır. Biz de gerçekten çiftçimizin, üreticimizin lehine olmasını düşündüğümüz bir fiyat 10 lira ve 10,5 lira açıkladık. Ancak bu bir eşik fiyat, taban fiyat. 12 liraya satıyorlar da biz mi bunu engelliyoruz?"
Hükümetin fındıkta alan bazlı destek uygulamasını sürdürdüğünü anımsatan Fakıbaba, alım politikalarını eleştirenlerin yapılan iyileştirme uygulamalarını da görmeleri gerektiğini söyledi.
Fakıbaba şöyle konuştu:
"Fındığı 8 liradan alıyorlar, biz hükümet olarak diyoruz ki 'siz bunu 8 liraya satmayın, biz bunu 10,5 liradan alacağız.' Bir de bilinmeyen bir şey var. Biz alan bazlı destek veriyoruz. Alan bazlı desteği kilograma vurduğunuzda 1,5 ile 2 lira yapıyor kilo başına… Bu konuyu başbakanımız Binali Yıldırım'a da arz edeceğim. Bundan sonra alan bazlı desteği kaldırıp direkt olarak üreticinin alan başına kilogram olarak almasını sağlamaya çalışacağım. Eğer biz bunu 2 lira olarak yansıtmış olsaydık şu anda 10,5 lira olan fındık 12,5 lira, 10 lira olan fındık 12 lira olacaktı. Zaten şu anda o. Ama o alan bazlı destekten kimse bahsetmiyor. Üzücü olan nokta da o.
Biz ödemeleri normalde 15 günde veriyorduk, bunu bir haftaya indirdik. Çürük yüzde 3’tü, 5’e çıkardı, çatlaklar, 2 idi, 7’ye çıkardık. Üreticinin lehine olması gereken neler varsa biz onu yaptık."
Fakıbaba, bir konuda bütün insanları mutlu etmenin mümkün olmadığını belirterek, yine de üreticiyi memnun etmek için çalıştıklarını söyledi.
Fakıbaba, "Emin olsunlar ki biz üreticimizi ezdirmemek adına, 8-8,5 lira fiyat verirken, biz bunu 10,5 liraya alacağımızı söylüyoruz. Giresun'a kalite yüksek olduğundan dolayı 10,5 lira fiyat vermişiz, 10,71 liraya kadar çıkıyor. Şunu vatandaşlarımdan özellikle istirham ediyorum, bizim eşik fiyatı belirlemek ve üreticiyi bu fırsatçıların eline bırakmamak. Biz bunu yapıyoruz. Ne kadar ellerinde fındık varsa, süre ve zaman vermeden hepsini alacağız. Burada söz veriyoruz." ifadelerini kullandı. "Fındığı çuvalla alıyoruz. Çuvalla aldığınız zaman işlemler çok zor oluyor. O kadar aldığımız tedbirler var ki… Eskiden 120 noktada alış vardı, biz bunu 130 noktaya çıkardık." diyen Fakıbaba, şunları söyledi:
"Üreticilerin lehine bütün kararları biz aldık. Ama insanlar yürümek ister. Tabi yürüyebilirler, bu en doğal haklarıdır. Ama şu şartlarda biz alan bazlı destekle, ortalama 1,5-2 lirayla verdiğimiz fiyatla, rekolte yükselmesine rağmen burada eksiği ben biliyorum. Bu sadece fındıkta değil, kayısıda, üzümde, incirde, fıstıkta eksiğimiz lisanslı depoculuktur. Lisanslı depoculuğu biz yaygın hale getireceğiz. Üretici kardeşim getirecek, lisanslı depoya malını koyacak, eline sertifikasını alacak, istediği zaman, istediği yerde onu paraya çevirebilecek. Biz bunu yaptığımız takdirde hem Karadeniz’e hem Doğu Anadolu’ya hem batıya hem doğuya görevimizi en iyi şekilde yapma gayreti içerisinde olacağız ve borcumuzu yerine getireceğiz.
Fındıkta biraz da bu gecikmelerin neden çuval çuval gelmesi, tek tek incelenmesi” dedi. Buğdayı, arpayı alırken 100 tonu bir kerede alabiliyorsun. Ama fındıkta bu böyle olmuyor. Biz üreticinin hizmetçisi, hizmetkarıyız. Onlar olmazsa biz olamayız. Onları daha fazla destekleyeceğiz. Yürümek iyidir, yürümenin hiç kimseye bir zararı yoktur. Ben bir hekim olarak buna inanan bir kardeşinizim."
Fakıbaba, "Demek ki yaptığımız kötü bir şey değil. Biz 8,5 liraya düşen bir malı 2 lira fazla veriyoruz, alan bazlı 4 lira fazla veriyoruz. İmkanım olsa keşke 5 lira da verebilsem ama bu 80 milyonun vergisi ile oluyor" diye devam etti.
bakan fakıbaba
ihracat
tarım
zirve
fındık