Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Ankara Ticaret Odasınca (ATO) düzenlenen "Sürdürülebilir Besicilik Paneli’nde önemli açıklamalar yaptı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, besicilik alanında ithalatın herkesi üzdüğünü belirterek, "Devlet sadece düzenleme görevini yapar. Devlet ithalat yapmaz, iş adamlığına soyunmaz ama buna neden mecbur kaldık, onun sebeplerini görmemiz lazım." dedi.
Ankara Ticaret Odasınca (ATO) düzenlenen "Sürdürülebilir Besicilik Paneli"nin açılışında konuşan Fakıbaba, Türkiye'nin 80 milyon nüfusa sahip güçlü bir aile olduğunu ifade ederek, bu durumdan çekinen ülkeler bulunduğunu söyledi.
Üretici, tüketici ve sanayicinin aynı ailenin üyeleri olduğunu anlatan Fakıbaba, "Üretici kazandığı zaman tüketici ve sanayicinin de kazanması lazım. Bunu dediğimiz, biraz bencillikten kurtulduğumuz an bu ülke 80 milyona yettiği gibi Avrupa'yı da diğer ülkeleri de besleyecek güçtedir." diye konuştu.
Fakıbaba, besicilik alanında ithalatın herkesi üzdüğüne dikkati çekerek, "Devlet sadece düzenleme görevini yapar. Devlet ithalat yapmaz, iş adamlığına soyunmaz ama buna neden mecbur kaldık, onun sebeplerini görmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Fakıbaba, 2002'den bu yana nüfus artışıyla refah seviyesinin de yükseldiğine işaret ederek, aynı oranda üretimin de artması gerektiğini kaydetti.
Besicilik hayvanını Et ve Süt Kurumunun getirmemesi gerektiğini vurgulayan Fakıbaba, "Elinde karkas et olması lazım, gerekirse piyasaya hızlı bir şekilde karkas etle müdahale etmesi lazım. Müdahale etmesi gerekir mi? Vallahi gerekmez. Etik kurallar içerisinde eğer üreticiyle sanayici, aradaki arkadaşlar birbirleriyle iyi anlaştıkları takdirde, Tarım Bakanlığının başka işi yok neden et alsın satsın?" ifadelerini kullandı.
Fakıbaba, Bakanlık olarak et, süt ve buğday piyasasına müdahale etme niyetinde olmadıklarını aktardı.
Tarımda suyu verimli kullanmanın önemini anlatan Fakıbaba, Bakanlık olarak bu konuyla ilgili çalışmalar yürüttüklerini de sözlerine ekledi.
ATO Başkanı Gürsel Baran da tarım sektörünün tüm ülkeler için stratejik önemi bulunduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün "Gıda ve Tarımın Geleceği: Eğilimler ve Meydan Okumalar Raporu"na göre, gıda güvenliğin tehlike altında olduğunu söyledi.
Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9 milyar olması öngörüldüğünü belirten Baran, "Nüfus artıyor ama toprak ve su kaynakları artmıyor. Nüfusa paralel olarak artan gıda ihtiyacını karşılamak için üretimi artırmalıyız." dedi.
Toprağın, suyun ve diğer üretim araçlarının daha verimli kullanılarak israfın azaltılması gerektiğini dile getiren Baran, birkaç tropikal meyve dışındaki her ürünü yetiştirebilen Türkiye'nin dünyanın ilk 10 tarım üreticisi ülke arasında yer aldığını kaydetti.
Sürdürülebilir besiciliğe ilişkin de görüşlerini paylaşan Baran, söz konusu sürdürülebilirliğin sağlanması için damızlık ve tüketime yönelik hayvan sayısının, üretimin, işletme sayısının yeterli olması ve yem ihtiyacının sağlanması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının yıllar içinde arttığına dikkati çeken Baran, hayvan sayısı artmasına karşın yetiştiricilikte istenen kalite artışının sağlanamadığının altını çizdi. Baran, yem bitkisi üretilen arazi miktarının da artmasına karşın Türkiye'nin yem açığı bulunduğunu da belirtti.
Konuşmaların ardından Fakıbaba'ya, Baran tarafından plaket verildi.
GTHB
Ahmet eşref fakıbaba
besicilik
et süt