TBMM Genel Kurulunda, Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi kabul edilerek, yasalaştı.
TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Su Ürünleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifiyle Su Ürünleri Kanunu'nda yer alan idari yaptırımların uygulanma usul ve esasları yeniden düzenleniyor.
Kanuna göre, idari para cezaları, mahallin en büyük mülki amiri ile Sahil Güvenlik Komutanlığının yetki ve sorumluluk alanlarında Sahil Güvenlik Komutanlığınca görevlendirilen personel tarafından uygulanacak. Vali, mülkiyetin kamuya geçirilmesi yetkisini ildeki mülki idare amirlerinden birine veya Tarım ve Orman Bakanlığı il müdürüne devredebilecek.
Cezaların verilme usulleri, makbuzların şekli, dağıtımı ve kontrolüne ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenecek. İdari yaptırımlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde yetkili idare mahkemesinde dava açılabilecek. Verilen idari para cezaları tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenecek.
Kanunla, Tarım ve Orman Bakanlığı, su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik verilerini elde etmek, faaliyetlerini izlemek ve kural ihlallerini tespit etmek amacıyla her türlü teknik alet ve sistemlerden yararlanabilecek. Bakanlık, uzaktan algılama sistemlerini kurma, kurdurma ve işletebilme yetkisine sahip olacak. Bakanlık, bu konularda, ilgili ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapabilecek.
Su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik verilerinin elde edilmesi ve izlenmesi amacıyla gemilerde ve yetiştiricilik tesislerinde bulundurulması istenen sistem ve cihazların Bakanlıkça belirlenen özelliklere uygun ve işler durumda olması zorunlu olacak.
Bakanlıkça belirlenen sürede bu zorunluluklara uymayanların aykırılık giderilinceye kadar faaliyette bulunmasına izin verilmeyecek. Bulundurulması istenen sistem ve cihazların hangi balıkçı gemileri ve yetiştiricilik tesisi tarafından kullanılacağına ve bu maddenin uygulanmasına ve istisnalara ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenecek.
Deniz ve iç sularda izinsiz balıklandırma yasaklanıyor
Kanunla balıkçı gemilerinin büyüklük ve yaptıkları faaliyete göre, avladıkları su ürünlerini Tarım ve Orman Bakanlığınca tespit edilen karaya çıkış noktalarından boşaltması, avcılık veya yetiştiricilik yoluyla elde edilen su ürünlerinin nakillerinde Bakanlıkça belirlenen belgelerin bulunması ve bu belgelerin istenildiği şekilde gönderilmesi zorunlu olacak.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslarla, zorunluluktan muaf tutulacaklar ile istisna sağlanacak faaliyet ve durumlara ilişkin hususlar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle belirlenecek.
Bakanlıktan izin alınmadan deniz ve iç sularda balıklandırma yapılamayacak veya bu kaynaklara diğer su ürünleri bırakılamayacak. Uygulamaya ilişkin usul ve esasları da Bakanlık belirleyecek.
Başka ülkelerin karasularında, münhasır ekonomik bölgelerinde veya uluslararası sularda ticari su ürünleri avcılığı yapacak gemilerin sahip veya donatanlarının Bakanlıkça belirlenen şartlara uyması zorunlu olacak.
48 yıldır yapılan en kapsamlı düzenleme
Su ürünleri kanununda yapılan değişiklik avcılıktan üreticiliğe, balıkçı teknelerinden barınaklara kadar geniş bir alanı kapsıyor.
Dinamitle, zehirli kimyasal maddelerle veya elektrik ile balık avcılığı yapanlara ağır para cezalarının yer aldığı kanunda su ürünleri avcılık ve yetiştiricilik faaliyetlerinin uzaktan algılama sistemleri ve teknolojik imkânlarla izlenmesi, denetlenmesi de öngörülüyor.
Teknelerinde bakanlığın belirlediği donanımı bulundurmayanlara da ceza kesilecek.
Yasalaşan kanun teklifi ile balıkçı barınaklarının işletilmesi ve denetlenmesine ilişkin esaslar da, ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenecek.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, balık varlığını sürdürülebilir hale getirmek ve deniz varlıklarının korunması amacıyla Su Ürünleri Kanununda yapılan bu değişikliğin, 48 yıldır yapılan en kapsamlı çalışma olduğunu vurguladı.
Bu Kanun ile 1971 yılında yürürlüğe giren 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununun gelişen teknolojik imkânlar, bilimsel, çevresel, ekonomik ve sosyal hususlar, uluslararası yükümlülükler ile sektörün ihtiyaçları göz önünde bulundurularak günümüz koşullarına uyumlu hale getirildiğine vurgu yapan Bakan Pakdemirli şöyle devam etti:
“Üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizin balıkçı filosu Avrupa ülkeleri arasında en büyük avlanma kapasitesine sahip filolardan birisidir. 15.352 adet balıkçı gemimizin 1.634 adedi 12 metreden daha büyük, bunların da 275 adedi 30 metreden daha büyük yüksek av kapasitesine sahip balıkçı gemileri olup endüstriyel avcılık yapan gruptadır. Bugün balıkçılarımızın sahip olduğu teknoloji, imkân ve kabiliyetler okyanuslarda bile avcılık yapabilmelerine imkân sağlamaktadır. Bu Kanunda yapılan değişikliklerle uluslararası sulardaki gücümüzün daha da artacağına inanıyoruz”
tarım
orman
su ürünleri
kanun
balıkçılık
deniz
bagis
denetim